yeşim özsoy
Yazar, Yönetmen, Oyuncu
GalataPerform’un kurucusu, Genel Sanat Yönetmeni 2006’dan beri halen devam eden ve uluslar arası bir yapıya sahip Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi ve Yeni Metin Festivali’nin yaratıcısı ve direktörüdür.
Yazar, Yönetmen, Oyuncu
GalataPerform’un kurucusu, Genel Sanat Yönetmeni 2006’dan beri halen devam eden ve uluslar arası bir yapıya sahip Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi ve Yeni Metin Festivali’nin yaratıcısı ve direktörüdür.
Türkiye’nin güneyinde Adana’da sıcak bir günde geçen eksilmek ve kalmak üzerine olan trajikomik oyun, Şükran Hanım’dan kalanları toparlamak için onun evinde buluşan beş kadının eşyalarla ve birbirleriyle olan ilişkilerini konu edinmektedir. Biri gidince arkasında ne bırakır? Geride bıraktıklarından ne kalır? Kim kimin kalanıdır? Kim kimde ne kadar kalır? GalataPerform’un bu sezonun iddialı yapımları arasında yer alan yeni oyunu Kalanlar, Türkiye’nin güneyinde, Adana’da, sıcak bir günde, bir cenaze evinde buluşan beş kadının hikayesini anlatıyor. 2019 yılında GalataPerform’un düzenlediği Yeni Metin Festivali 8’de ‘Senenin Oyunu’ olarak ödüle layık görülen oyunda Nilay Erdönmez, Elif Ongan Tekçe, Enginay Gültekin, Kübra Balcan ve ekran oyuncusu…
“Koroyu öldürerek başlayacağım işe. Öyküyü anlatmaya devam etmesinler. Tarihin akışını durdurmak, dramadan dışarı çıkmak istiyorum. Zamanın akışına, dünyanın kaderine hükmetmek.” İsveç tiyatrosunun yükselen yıldızı İran asıllı yazar Athena Farrokhzad’ın yazdığı “Medea’ya Göre Ahlak”, Medea miti üzerinden ‘kadın’ ve ‘ahlak’ konularını tartışmaya açıyor. Yazar oyununu şöyle anlatıyor: “Bir kadın, bir anne ve bir mülteci olarak, bu bakışla “Medea”yı anlamaya çalıştım”. İnsanlığın en eski tartışmalarından “Ahlak” kavramının bir karakter olarak seyirci karşısına çıkaran oyun, izleyenleri cevap aramaya değil daha çok soru sormaya davet ediyor. “Medea’ya Göre Ahlak”, İsveç İstanbul Başkonsolosluğu ve İsveç Sanat Konseyi desteğiyle okuma tiyatrosu olarak seyirciyle buluşmuştur.
“Kum Zambakları” insanlık tarihi boyunca çözülemeyen kadın erkek ilişkisini hem gerçek hem ironik hem de şiirsel boyutlarıyla ele alarak seyirciyi bir yolculuğa çıkarıyor. Tutkulu bir aşkın şiirselliğinin ve ruhları dans ettiren müziklerin yan yana geldiği bu oyun modern şehir hayatının içinde sıkışmış evli bir çiftin ilişki sürecine tanıklık etmemizi sağlıyor. Doğayı ve hayvanların doğal yaşamını yok eden insanlığın kendisiyle ve kadın erkek ilişkisi üzerinden birbiriyle olan çatışmasını eğlenceli bir dille tartışmaya açıyor. Seyirciler aşk ve şiddet arasında duygusal git geller yaşayan ve birbirini yok etmeye çalışan Duygu ve Fikret’in hayatının farklı evrelerine tanıklık ederken insanlığın doğayla olan ilişkini yeniden gözden geçirecek.